an inlet of water from the sea

listen to the pronunciation of an inlet of water from the sea
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an inlet of water from the sea в Английский Язык Турецкий язык словарь

arm
{i} kol

Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı. - Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.

Kollarımın altında terledim. - I perspired under the arms.

arm
{i} otorite
arm
{i} koy

Tom ısıölçeri kolunun altına koydu. - Tom put the thermometer under his arm.

O, kolunu onun beline koydu. - He put his arm around her waist.

arm
koltuk kolu
arm
askerlik
arm
askerlik hizmeti
arm
silahlandırmak

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
şube kol
arm
(fiil) silâhlanmak, silâhlandırmak; zırh giydirmek, donatmak, sağlamak; elini uzatmak, destek olmak; sarılmak
arm
savaşa hazırlamak
arm
{i} cephane

Ordu cephaneliğini düşmana bıraktı. - The army surrendered its arsenal to the enemy.

arm
{i} dal

Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı. - The baby was sound asleep in her mother's arms.

arm
{i} silâh

Silah ihracatı yasaklandı. - Arms export was prohibited.

Tom silahlı soygun için cezasını doldurdu. - Tom did time for armed robbery.

arm
silahlandırma

Gemilerini silahlandırmak için izin istediler. - They asked for permission to arm their ships.

arm
donatım teçhizat
arm
(İnşaat) kol, arm
arm
{f} silahlandırmak; silahlanmak
arm
teçhiz etmek
Английский Язык - Английский Язык
arm
an inlet of water from the sea

    Расстановка переносов

    an in·let of wa·ter from the sea

    Турецкое произношение

    ın înlet ıv wôtır fırm dhi si

    Произношение

    /ən ˈənˌlet əv ˈwôtər fərm ᴛʜē ˈsē/ /ən ˈɪnˌlɛt əv ˈwɔːtɜr fɜrm ðiː ˈsiː/
Избранное