Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Termometre 15 derecede durdu.
- The thermometer stood at 15 degrees.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Mary diplomasını haziranda alacak.
- Mary will get her degree in June.
Tom kimya diplomasına sahiptir.
- Tom has a chemistry degree.
Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
- Tom got his master's degree three years ago.
İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
- Master's degrees in Britain are not very common.