Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Sıcaklık birkaç derece düştü.
- The temperature fell several degrees.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
- The word has several meanings.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
- Tom is considering several possibilities.
Kanser farklı organlara yayıldı.
- The cancer had spread to several organs.
Tom birkaç dili akıcı olarak konuşur fakat onun işi gereği, o sadece kendi ana diline çeviri yapar.
- Tom speaks several languages fluently, but for his job, he only translates into his native language.
John sormadan birkaç adet pastayı kendisi aldı.
- John helped himself to several pieces of pie without asking.
Çeşitli vesilelerle onunla karşılaştım.
- I've met him on several occasions.
Hayatımda çeşitli hatalar yaptım.
- I've made several mistakes in my life.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
- In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
- Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
- A combination of several mistakes led to the accident.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
- Tom lived alone for several years.
O, bu öğüdü toplantı boyunca birkaç defa daha tekrarladı.
- He reiterated this advice several more times during the meeting.