an impact.

listen to the pronunciation of an impact.
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an impact. в Английский Язык Турецкий язык словарь

knock
{f} çarpmak
knock
pokerde eli bitirme
knock
çarpışmak
knock
küt
knock
(Otomotiv) detonasyon
knock
pokerde eli açmak
knock
dövme
knock
vurma sesi

Bir vurma sesi duydun mu? - Did you hear a knock?

Kapıda bir vurma sesi duydum. - I heard a knock at the door.

knock
tak tak
knock
(kapı) çalma sesi
knock
down-drag-out s., k.dili. kıran kırana (dövüş). i., k.dili. kıran kırana dövüş
knock
şidde
knock
{f} vurmak

Biz vurmak üzereydik. - We were just about to knock.

knock
{i} çalma

İçeri girmeden önce kapıyı çalmalıydın. - You should have knocked before you came in.

Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın. - You should always knock before entering Tom's room.

knock
{f} teklemek
knock
{i} darbe

Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak. - The closure of the factory will have significant knock-on effects for the town's economy.

Yerinde olsam çocuğumu bir süre için kendi başına dışarı gönderirdim. Bu noktada birkaç sert darbe ona iyi gelebilir. - I'd send my kid out on his own for a while if I were you. A few hard knocks at this point might do him some good.

knock
{f} kapıyı çalmak

Tom Mary'nin evde olmadığını farkeder etmez kapıyı çalmaktan vazgeçti. - Tom stopped knocking on the door as soon as he realized Mary wasn't home.

Tom bile kapıyı çalmak için rahatını bozmadı. - Tom didn't even bother knocking on the door.

knock
argo kusur bulmak
knock
{f} çalmak

O, cennetin kapısını çalmaktan bıktı. - She was tired of knocking on heaven's door.

Tom bile kapıyı çalmak için rahatını bozmadı. - Tom didn't even bother knocking on the door.

knock
{f} sertçe eleştirmek
Английский Язык - Английский Язык
knock
an impact.

    Расстановка переносов

    an im·pact

    Видео

    ... on the impact of that for organizations. ...
    ... And that's going to have an impact in terms of, ...
Избранное