Kahramanın bronz bir heykelini diktiler.
- They set up a bronze statue of the hero.
Üniversite kampüsünün merkezinde kurucusunun heykeli duruyor.
- In the center of the university campus stands the statue of the founder.
Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.
- They are chiseling a statue out of marble.