an eyeglass

listen to the pronunciation of an eyeglass
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an eyeglass в Английский Язык Турецкий язык словарь

optic
(İnşaat) görsel

Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun. - Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.

optic
ışıksal
eyeglass
gözlük

Günümüzde sevginin gözlükleriyle görüyorum. - I see through the eyeglasses of love nowadays.

Tom gözlüklerini düşürdüğünde gözlük çerçevelerini kırdı. - Tom broke his eyeglass frames when he dropped his glasses.

optic
gözle ilgili
optic
optik

Bu ondan daha uzun görünür ama o bir optik illüzyondur. - This looks longer than that, but it is an optical illusion.

Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar. - Optical illusion makes the second object look larger than the first.

eyeglass
{i} gözlük camı
eyeglass
{i} tek gözlük
eyeglass
dürbünde göz camı
eyeglass
monokl
optic
(Tıp) (al) Görmeğe ait, görme ile ilgili, optik, opticus
optic
dili göz
optic
göz

Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır. - The use of optical instruments with this product will increase eye hazard.

optic
göze veya görme duyusuna ait
optic
{s} görüş
optic
göz ilmine ait
optic
{s} görme
Английский Язык - Английский Язык
optic
eyeglass
a monocle
eyeglass
{n} a glass used to hep the sight, in telescopes, the glass next to the eye
eyeglass
A lens of glass to assist the sight
eyeglass
Eyeglasses are used singly or in pairs
eyeglass
A glass eyecup
eyeglass
a lens, especially one of a pair
eyeglass
The retina
eyeglass
Eyepiece of a telescope, microscope, etc
eyeglass
lens for correcting defective vision in one eye; held in place by facial muscles
eyeglass
an eyepiece
eyeglass
{i} monocle, eyepiece
an eyeglass

    Расстановка переносов

    an eye·glass

    Турецкое произношение

    ın aygläs

    Произношение

    /ən ˈīˌglas/ /ən ˈaɪˌɡlæs/
Избранное