an event that causes someone to die

listen to the pronunciation of an event that causes someone to die
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an event that causes someone to die в Английский Язык Турецкий язык словарь

killing
katletme
killing
{i} cinayet

Tom nihayet cinayeti itiraf etti. - Tom finally confessed to the killing.

Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor. - The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them.

killing
{i} ölüm

Bu bir ölüm makinesi. - This is a killing machine.

killing
komik/öldüren
killing
yalanlama
killing
adam öldürme
killing
yıpratıcı
killing
büyük kazanç
killing
{f} öldür

Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir. - Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.

Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti. - Tom confessed to killing Mary.

killing
(isim) öldürme, cinayet, ölüm, hayvan kesme, av, avlama
killing
{i} k.dili. vurgun, büyük kazanç
killing
büyük iş/öldürme
killing
çok
killing
{s} öldürücü

Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir. - Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.

killing
vurgun k
killing
{i} hayvan kesme
killing
kuvvetli
killing
{i} av
killing
dili çok güldürücü
Английский Язык - Английский Язык
killing
an event that causes someone to die

    Расстановка переносов

    an e·vent that causes some·one to die

    Турецкое произношение

    ın ivent dhıt kôzîz sʌmwʌn tı day

    Произношение

    /ən ēˈvent ᴛʜət ˈkôzəz ˈsəmˌwən tə ˈdī/ /ən iːˈvɛnt ðət ˈkɔːzɪz ˈsʌmˌwʌn tə ˈdaɪ/
Избранное