Buraya park etmek için izin aldın mı?
- Did you get permission to park here?
Tom blokun etrafını dolaştı ve park etmek için bir yer buldu.
- Tom circled the block looking for a place to park.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Tom otelin arkasında park etmeyi başardı.
- Tom was able to park behind the hotel.
Şu otoparkta arabasını çaldırdı.
- He had his car stolen in that parking lot.
Çalınan araç otoparkta bulundu.
- The stolen car was found in the parking lot.