Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
- Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either twin.
O, sporların düşkünü değildir, ben de değilim.
- He is not fond of sports, and I am not either.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Kızların her ikisini de tanımıyorum.
- I don't know either girl.
Dışarı çıkmak mı yoksa evde kalmak mı istiyorsun? Her ikisi de benim için uygun.
- Do you want to go out or stay at home? Either is OK with me.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ben, onlardan herhangi birini sevmiyorum.
- I don't like either of them.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
Bardaklardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the glasses.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Tom ne Fransızca ne de İspanyolca konuşabilir.
- Tom can't speak either French or Spanish.
Tom ne İngilizce ne de Fransızca konuşuyor.
- Tom doesn't speak either French or English.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
İkinizden biri bir şey ister misiniz?
- Would either of you like anything?
İster evlen ister evlenme öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Whether you get married or not, you'll regret it either way.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
- Either be as you seem or seem as you are.
Ya sen ya da arkadaşın hatalı.
- Either you or your friend is wrong.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
... AUDIENCE: I was wondering if either of you could share your ...
... So they know they might be getting either the real ...