Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Hazine için orayı burayı kazdılar.
- They dug here and there for treasure.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
- Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?