Tom'u burdan uzaklaştır.
- Get Tom away from here.
Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
İşte sizin için biraz haber.
- Here's some news for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Dün buraya koyduğum kitaba ne oldu?
- What happened to the book I put here yesterday?
Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?
- Hey, could you give me a hand over here, please?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.