an affectionate close embrace

listen to the pronunciation of an affectionate close embrace
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an affectionate close embrace в Английский Язык Турецкий язык словарь

hug
{f} sarılmak

O, ona sarılmak istiyor. - She wants to hug him.

Sana tekrar sarılmak için sabırsızlanıyorum. - I can't wait to hug you again.

hug
{f} kucaklaşmak
hug
sokulmak
hug
koçmak
hug
ayrılmamak
hug
sarılma

Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum. - I can't wait to hug you.

Sana sarılmama izin ver. - Let me give you a hug.

hug
kucaklama

Sadece hoş büyük bir kucaklamaya ne dersin? - How about just a nice, big hug?

Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim? - I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?

hug
sıkıca kucaklamak
hug
yakınından geçmek
hug
sevgiyle sarılmak
hug
{f} dört elle sarılmak
hug
bear hug çok sı
hug
{f} kucaklamak, sarılmak
hug
{f} bağrına basmak, sımsıkı tutmak
hug
{f} kıyıdan gitmek
hug
{f} benimsemek
hug
orsa gitmek
Английский Язык - Английский Язык
hug
an affectionate close embrace

    Расстановка переносов

    an af·fec·tion·ate close em·brace

    Турецкое произношение

    ın ıfekşınıt klōs embreys

    Произношение

    /ən əˈfeksʜənət ˈklōs emˈbrās/ /ən əˈfɛkʃənət ˈkloʊs ɛmˈbreɪs/
Избранное