Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an advance through and past enemy lines (or vice versa)

listen to the pronunciation of an advance through and past enemy lines (or vice versa)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an advance through and past enemy lines (or vice versa) в Английский Язык Турецкий язык словарь

breakthrough
atılım

O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı. - He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.

O büyük bir atılımdı. - That was a huge breakthrough.

breakthrough
{i} buluş

Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir. - Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.

breakthrough
{i} ask. cepheyi yarıp geçme
breakthrough
{i} (bilimde) büyük buluş
breakthrough
(Askeri) YARMA TAARRUZU: Bir savunma mevzii veya mıntıkasına nüfuz ederek mevziin arkasına kadar geçen taarruz. Bak. "penetration"
breakthrough
{i} cepheyi yarıp geçme
breakthrough
iyileştirme
breakthrough
büyük buluş
breakthrough
bilimde büyük buluş
breakthrough
ani ve önemli gelişme/ilerleme/yenilik/buluş
breakthrough
ani atak
breakthrough
hücum
breakthrough
(düşmana yapılan) ani saldırı
breakthrough
harekat/buluş
Английский Язык - Английский Язык
breakthrough
an advance through and past enemy lines (or vice versa)

    Расстановка переносов

    an ad·vance through and past en·e·my lines (or Vice versa)
Избранное