Benim babam bir fabrikada çalışır.
- My father works in a factory.
O bir fabrikada çalışıyor.
- He works in a factory.
Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.
- This book is one of the poet's best works.
Picasso'nun çalışmalarını severim.
- I like the works of Picasso.
Ressam birçok güzel sanat eserleri üretir.
- The painter produces many fine works of art.
Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?
- Can computers actually translate literary works?
Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
- The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
O bir sıhhi tesisat şirketi için çalışıyor.
- He works for a plumbing company.
Boş eller internetin atölyesidir.
- Idle hands are the Internet's workshop.
Atölyesinde bir tablo yapıyor.
- He's making a table in his workshop.
Her ülkede aynı şekilde işler.
- It works the same way in every country.
Ben işlerin kontrolünü aldım.
- I got control of the works.
Tom evinin yakınındaki bir spor salonunda egzersiz yapıyor.
- Tom works out in a gym near his house.
Öğretmenlik yapıyor ama aslında bir vampir.
- He works as a teacher, but actually he's a vampire.
O, eniyi bu işi yapar.
- He works best at this job.
O sadece ev işlerini çekip çevirmiyor, aynı zamanda bir okul öğretmeni olarak da çalışıyor.
- Not only does she keep house, but she also works as a school teacher.
His works displayed his righteousness.