Tom was killed instantly when the bomb he was trying to defuse exploded.
- Tom etkisiz hale getirmeye çalıştığı bomba patladığında anında öldü.
He was hit by a car and died instantly.
- Bir araba tarafından çarpıldı ve anında öldü.
I don't know. It all happened in an instant.
- Bilmiyorum. Bunun hepsi anında oldu.
The jet plane took off in an instant.
- Jet uçağı anında havalanır.
The frost was such that the birds fell on the fly.
- Soğuk öyle ki kuşlar anında düştü.