The picture reminds me of my school days.
- Bu resim bana okul günlerimi anımsatıyor.
That song always reminds me of my childhood.
- Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
The word house evokes the mental image of a rectangular building with a roof and smoking chimney, which may be surrounded by grass and trees and inhabited by a happy family.
- Ev kelimesi bir çatısı ve tüten bacaları olan bir dikdörtgen binanın zihinsel görüntüsünü anımsatır, ki bu çimenlerle ve ağaçlarla çevrili olabilir ve mutlu bir aile tarafından oturulabilir.