I kept him company while his wife was in surgery.
- Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
He decided to have surgery.
- Ameliyat edilmeye karar verdi.
I had an operation for glaucoma last year.
- Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.
For better or worse, she will have the operation tomorrow.
- Ne olursa olsun, yarın ameliyat olacak.
Tom died on the operating table.
- Tom ameliyat masasında öldü.
Tom is still on the operating table.
- Tom hâlâ ameliyat masasında
A tonsillectomy is a very simple procedure.
- Bir bademcik ameliyatı çok basit bir işlemdir.
Tom said Mary almost died on the operating table.
- Tom neredeyse Mary'nin ameliyat masasında öldüğünü söyledi..
Carry her to the operating room.
- Onu ameliyathaneye taşı.
Tom put on a pair of surgical gloves.
- Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.
In some cases, mastectomy is prophylactic surgery - a preventive measure taken by those considered to be at high risk of breast cancer.
- Bazı durumlarda, meme ameliyatı koruyucu bir ameliyattır- meme kanseri riski yüksek olduğu düşünülenler tarafından alınan bir önlem.