Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.
- The fluency of your English is amazing.
Tom'un başını bu kadar çok belaya sokması şaşırtıcı.
- It's amazing how much trouble Tom is able to get into.
Sizin şefkatiniz beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor.
- Your compassion never ceases to amaze me.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Gerçekten çekici görünüyorsun.
- You really do look stunning.
Tekniği kesinlikle hayret vericiydi.
- His technique was absolutely amazing.
Tom beni şaşırtmaktan asla vaz geçmez.
- Tom never ceases to amaze me.
Onun hafızası beni şaşırtıyor.
- His memory amazes me.
Ödülü kazanman şaşırtıcı.
- It is amazing that you won the prize.
Tom'un başını bu kadar çok belaya sokması şaşırtıcı.
- It's amazing how much trouble Tom is able to get into.
El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
- I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
O şaşkınlık içinde baktı.
- She looked in amazement.
Bu şaşılacak derecede basit.
- It's amazingly simple.
Bu, çarpıcı bir haber.
- This is stunning news.
O elbise onun üzerinde çarpıcı görünüyor.
- That dress looks stunning on her.
That film was stunning.
Shattuck looked at him in amaze.
He was amazed when he found that the girl was a robot.
amazeth many men that are to speak or show themselves in public assemblies, or before some great personages .
Cool! Of course 99% of the amazing is due to the powered by TiddlyWiki part of MonkeyGTD.. :).
... We didn't have penicillin and vaccines and all these amazing ...
... amazing photographer. ...