Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
Babana en iyi dileklerimle.
- Best regards to your father.
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job the best he could.
Elimden geldiğince şiiri en iyi şekilde çevirdim.
- I translated the poem the best I could.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.