Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Onun 100 dolardan az parası yok.
- He has not less than 100 dollars.
Penisiline alerjim yok.
- I am not allergic to penicillin.
Onun yardımı olmasaydı asla onu yapamazdın.
- If it had not been for her help, you would never have done it.
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
- Tom said that nothing like that would ever happen again.
Katiyen yapmayacaksın.
- You'll do nothing of the kind.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
- I ate absolutely nothing the whole day.