Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.
- Although Bob was in disguise, I recognized him at a glance.
O, zengin olmasına karşın mutlu değil.
- Although she is rich, she is not happy.
Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
- Although he's young, he has a grey beard.
Genç olmasına rağmen gri sakalı var.
- Although he's young, he has a grey beard.
Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.
- Although he is young, he is very careful.
Onunla gerçekte tanışmadığımız halde Mary hakkında çok şey biliyorum.
- Although I know a lot about Mary, I haven't actually met her.
Bitkin olduğum halde, işe devam ettim.
- Although I was exhausted, I continued to work.
Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor.
- Although the economy is weak, some companies are still making a profit.
Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
- Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
Yorgun olmama karşın, elimden gelenin en iyisini yaptım.
- Although I was tired, I did my very best.
İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı.
- Although they were twins, they were of opposite personalities.
It was difficult, although not as difficult as we had expected.
Although it was very muddy, the football game went on.