He hid his toys under the bed.
- Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
The young woman under that tree looks sad.
- Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.
We arrived here at six yesterday evening.
- Buraya dün akşam altıda geldik.
Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
A triangle has three angles, and a hexagon has six angles.
- Bir üçgenin üç açısı ve altıgenin altı açısı vardır.
A hexagon has six sides.
- Bir altıgenin altı yanı var.