Elinden geleni yap ve daha sonra üzülme.
- Give it your all, and you won't be sorry later.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Biz üç köpek ve bir kedi besliyoruz.
- We keep three dogs and a cat.
İlginç bir kişi olmak için aklınızı beslemek ve egzersiz yaptırmak zorundasınız.
- To be an interesting person you have to feed and exercise your mind.
Biz trafikte yarım saat kadar durdurulduk ve bu yüzden geç vardık.
- We were held up for half an hour in the traffic and so we arrived late.
O hastaydı ve bu yüzden onlar sessiz kaldılar.
- He was ill, and so they were quiet.
Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Five and six are eleven.
Boys and girls come out to play.
bread, butter and cheese.
Call and see whether John is coming over.