Lütfen karına selam söyle.
- Please say hello to your wife.
Lütfen ona selam söyle.
- Please say hello to her.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Alo, burası oda servisi.
- Hello, this is room service.
Alo? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
- Hello, are you Mr Ogawa?
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Elveda, acımasız dünya.
- Goodbye, cruel world.
Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de.
- Go and say goodbye to him before he leaves.