Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek.
- You will be allowed to use this room tomorrow.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
- You are not allowed to violate the rules.
Özür dilerim, o bilgiyi size vermeye izinli değilim.
- I'm sorry, I'm not allowed to give you that information.
Tom'la gitmek için izinli miyim?
- Am I allowed to go with Tom?
Bu Tom'a vermene izin verilen son hediye.
- That's the last gift you are allowed to give to Tom.
Bunu yapmasına izin verilen tek kişi ben değildim.
- I wasn't the only one who was allowed to do that.
Yarın bu odayı kullanmana izin verilecek.
- You will be allowed to use this room tomorrow.
Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor.
- Talking in the library is not allowed.
... You were allowed to copy some other webmaster's technique. ...
... come into conflict with one another. For example, landlords aren't allowed to enter your hotel ...