Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi.
- Tom showed me a magic trick.
Büyücünün hileleri bizi şaşırttı.
- The magician's tricks surprised us.
S.Jobs Disney'e büyüyü geri getirebilir mi?
- Can S. Jobs bring back the magic to Disney?
Kız, sihir gibi kayboldu.
- The girl vanished like magic.
Bu sihirbazlıktaki hileyi fark ettim.
- I was aware of the trick in this magic.
Onu öpmek büyülü, unutulmaz bir andı.
- Kissing her was a magical, unforgettable moment.
Her lamba büyülü değildir.
- Not every lamp is magic.
Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar.
- In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.
Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor.
- The boy knows many magic tricks.