Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
- Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
Tom tüm günü antika dükkanlarının etrafında bakınarak geçirdi.
- Tom spent all day looking around antique shops.
Bütün gün boyunca çiftlikte çalıştığı için, o tamamen yorgundu.
- Having worked on the farm all day long, he was completely tired out.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- She's been working all day long.
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
- The enemy kept up their attack all day.
Bütün gün boşa kürek salladı.
- He built castles in the air all day.
Dün bütün gün boyunca yataktaydım.
- I was in bed all day long yesterday.
Bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmaz.
- He does nothing but watch TV all day long.
an all-day event.
... And employees don't want the devices that they use all day locked, because they might ...
... SO WHAT DO YOU LOSERS DO ALL DAY AROUND THIS DUMP? ...