alike, identically; similarly, correspondingly

listen to the pronunciation of alike, identically; similarly, correspondingly
Английский Язык - Турецкий язык

Определение alike, identically; similarly, correspondingly в Английский Язык Турецкий язык словарь

same
{s} aynı

Aynı hatayı tekrar yapma. - Don't make the same mistake again.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

same
eskisi gibi

Tom eskisi gibi aynı adam değil. - Tom isn't the same man he used to be.

Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim. - I'm still the same person I used to be.

same
{s} benzer

Yaptığıma benzer bir yanlışı yapmanı istemiyorum. - I don't want you to make the same mistake I made.

Birkaç olası çeviri olduğunu anlarsanız benzer cümleleri not edin, çünkü aynı dilde birkaç çeviri ekleyebilirsiniz. - If you feel there are several possible translations, note that for the same sentence, you can add several translations in the same language.

same
{s} farksız
same
mamafih
same
te
same
(sıfat) aynı, farksız, benzer, tıpkı, farketmez
same
özdeş
same
tekdüzelik
same
aynı şey

Aynı şeyi söylemenin çok daha iyi ve kısa bir yolu yok mu? - Isn't there a much better and shorter way of saying the same thing?

Yerinde olsam, böyle zor bir durumda aynı şeyi yaparım. - If I were you, I would have done the same thing in such a difficult situation.

same
aynı şekilde

Herkes aynı şekilde düşünüyor. - Everyone thinks the same way.

Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir. - In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.

same
monotonluk

Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir. - Monotony develops when you harp on the same string.

same
samenessaynılık
same
yaklaşık olarak same here ben de
same
{s} eşit: Both amounts
same
aynısı

Senin aldığın kameranın aynısını aldım. - I have bought the same camera as you have.

Bu geçen gün kaybettiğim kalemin aynısı. - This is the same pencil that I lost the other day.

Английский Язык - Английский Язык
same
alike, identically; similarly, correspondingly

    Расстановка переносов

    alike, identically; similarly, cor·re·spond·ing·ly

    Произношение

Избранное