I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
- Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.
She still lacks an evolved perception for the beauty of language.
- O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
There are wavelengths of light that the human eye cannot perceive.
- İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalgaboyları vardır.
To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.
- Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.
There is only one true gnosis: that I percept what I percept.
- Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.
I'm afraid my depth perception is very poor.
- Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.
Our eyes can detect light.
- Gözlerimiz ışığı algılayabilir.
Gravitational waves are very hard to detect.
- Yerçekimi dalgalarını algılamak çok zordur.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.