I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.
- Yaşamımda dizginleri ele almam için bu gereksiz algılardan kurtulmam lazım.
There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception.
- Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
Cryptesthesia is another term for extrasensory perception.
- Kriptestezi duyular dışı algılama için başka bir terimdir.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.
- Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.
There are wavelengths of light that the human eye cannot perceive.
- İnsan gözünün algılayamadığı ışık dalgaboyları vardır.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.
There is nothing wrong with the Turkish people's power of perception.
- Türk toplumunun algılama yeteneği bozuk değildir.
The Laser Interferometer Space Antenna (LISA) is a space mission that will be able to detect gravitational waves.
- Lazer enterferometre Uzay Anteni (LISA) yerçekimi dalgalarını algılayabilecek bir uzay görevidir.
Our sensors did not detect anything out of the ordinary.
- Sensörlerimiz sıra dışı bir şey algılamadı.
It is not possible to conceive without perceiving.
- algılama olmadan yaratmak imkansızdır.