Polis alarma geçirildi.
- The police have been alerted.
Tom alarmda kalmak için kendini zorladı.
- Tom forced himself to stay alert.
Oğlum okulda daha dikkatli olmalı.
- My son needs to be more alert at school.
Benim daha dikkatli olmam gerekiyor.
- I need to be more alert.
Uyanık kalmak zorundayız.
- We've got to stay alert.
Sessiz kalın ve uyanık olun.
- Stay quiet and be alert.
Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
- Be on alert. The evacuation order may occur at any moment.
Tetikte beklemek zorundayız.
- We have to stay alert.
Tom yetkilileri uyardı.
- Tom alerted the authorities.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.
Her zaman uyanık olmak zorundayız.
- We have to be alert all the time.
Tehlikeler için tetikte olmalıyız.
- We must be alert to dangers.
... the alert for danger. ...