You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it.
- Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.
I like to translate quotations.
- Alıntıları çevirmeyi severim.
The students have to analyze an excerpt from the book.
- Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
This word was borrowed from French.
- Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
What's your favorite humorous quote?
- Senin favori espirili alıntın nedir?
He often quotes the Bible.
- O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.