alışveriş etmek

listen to the pronunciation of alışveriş etmek
Турецкий язык - Английский Язык
deal
do business
a) to shop, to do shopping b) to do business (with)
merchandise
1. to shop. 2. to do business (with)
shop

We're going downtown to go shopping. - Alışveriş etmek için şehir merkezine gidiyoruz.

I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother. - Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.

(Ticaret) market
patronize
trade
commerce
alışveriş etmek (birinden)
trade with
alışveriş etmek
Избранное