Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Wisdom and goodness to the vile seem vile.
- Alçak için bilgelik ve iyilik iğrenç görünüyor.
A man who smacks his wife around is contemptible.
- Karısına tokat atan adam alçaktır.
The chair is too low for me.
- Sandalye benim için çok alçak.
The airplane flew very low.
- Uçak çok alçaktan uçuyordu.
He's a quite humble man in spite of all he's achieved.
- Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
I'm the humblest person on this planet.
- Ben bu gezegendeki en alçakgönüllü insanım.
Come back here, you scoundrel!
- Geri gel buraya, seni alçak!
Scoundrel! I cried, what are you doing?
- Alçak! Ne yapıyorsun, diye bağırdım.
People are so low down these days!
- Günümüzde insanlar çok alçaklaştı!