Wisdom and goodness to the vile seem vile.
- Alçak için bilgelik ve iyilik iğrenç görünüyor.
A man who smacks his wife around is contemptible.
- Karısına tokat atan adam alçaktır.
The chair is too low for me.
- Sandalye benim için çok alçak.
Please speak in a low voice.
- Lütfen alçak sesle konuşun.
Come back here, you scoundrel!
- Geri gel buraya, seni alçak!
Scoundrel! I cried, what are you doing?
- Alçak! Ne yapıyorsun, diye bağırdım.
People are so low down these days!
- Günümüzde insanlar çok alçaklaştı!
He's a quite humble man in spite of all he's achieved.
- Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
The axe does not go to a humble neck.
- Balta alçakgönüllü bir boyuna gitmez.
Please accept my humble apologies.
- Lütfen alçak gönüllü özrümü kabul et.
The humble man is getting along with his neighbors.
- Alçak gönüllü adam komşuları ile iyi geçiniyor.
Güzel çehreli müsteşar bey, nazır beyin kapıcısından daha alçak gönüllü idi.- Ö. Seyfettin.