His relatives were convinced of his innocence.
- Akrabaları onun masum olduğuna ikna edildi.
All my relatives live in this city.
- Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor.
Tom's researched his family history and intends to send a detailed family tree to all of his relatives.
- Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.
I have family in Los Angeles.
- Los Angeles'te akrabalarım var.
He disagrees with his relatives.
- O, akrabaları ile aynı fikirde değil.
All my relatives live in this city.
- Tüm akrabalarım bu şehirde yaşıyor.
You are no kin of mine.
- Sen benim akrabam değilsin.
The police will release the victim's name after they have notified his next of kin.
- Polis onun yakın akrabasına bildirdikten sonra kurbanın adını duyuracak.
The two men were not related.
- İki adam akraba değildi.
Tom is related to Mary.
- Tom Mary ile akrabadır.
Apes are our cousins and primate relatives.
- Maymunlar bizim kuzenlerimiz ve primat akrabalarımızdır.
In this group, there are my parents and my relatives.
- Bu grupta anne babam ve akrabalarım var.
He broke relations with them.
- O onlarla akrabalığını bozdu.
He is a distant relation of hers.
- O, onun uzak bir akrabasıdır.
A buffalo is akin to an ox.
- Bufalo, öküzle akrabadır.
A buffalo is akin to an ox.
- Bufalo, öküzle akrabadır.
All of them are connected.
- Onların hepsi akraba.