I plan to help Tom steal some cars. That would be unwise.
- Tom'un birkaç araba çalmasına yardımcı olmayı planlıyorum. Bu akılsızca olur.
Someone famous said that imagination is more important than intelligence.
- Ünlü biri hayal akıldan daha önemlidir dedi.
One should bear in mind that time is money.
- İnsan paranın zaman olduğunu akılda tutmalıdır.
So many men, so many minds.
- Çok sayıda insan çok sayıda akıl.
I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
A smart dog never barks for no reason.
- Akıllı bir köpek asla sebepsiz havlamaz.
This is an elementary error of reasoning.
- Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.
It's just mindless entertainment.
- Bu sadece akılsızca yapılan eğlence.
The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.
- Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir.
Who is the brains of this operation?
- Bu operasonun akıl hocaları kimdi?
Some mental illnesses already have a cure.
- Bazı akıl hastalıklarının zaten tedavisi var.
Tom was sent to a mental hospital.
- Tom bir akıl hastanesine gönderildi.
You were wise not to follow his advice.
- Onun tavsiyesini dinlemeyecek kadar akıllıydın.
It was wise for you not to follow his advice.
- Onun tavsiyesine uymamanız akıllıca oldu.
Great minds discuss ideas, average minds discuss events, small minds discuss people.
- Büyük akıllar fikirleri, ortalama akıllar olayları, küçük akıllar ise kişileri tartışır.
Actually that's a smart idea.
- Aslında o akıllıca bir fikir.
Health and intellect are the two blessings of life.
- Sağlık ve akıl, hayatın iki nimetidir.
Use your head to save your heels.
- Akılsız başın cezasını ayaklar çekermiş.
I admit he's smart, but does he have to talk over everyone's heads all the time?
- Onun akıllı olduğunu kabul ediyorum ama o her zaman karşısındakinin anlayamayacağı şekilde konuşmak zorunda mı?