Tom uzun süre çin dominosu oynamadı.
- Tom hasn't played mahjong in ages.
Uzun süredir seni görmedim.
- I haven't seen you for ages.
Uzun zamandır o espriyi duymadım.
- I haven't heard that joke in ages.
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
- This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.
Bir çocuk 13 ve 16 yaşları arasında hızla gelişir.
- A child develops rapidly between the ages of 13 and 16.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
- Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.