Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Biz her zaman servis kalitesinde iyileştirmeyi amaçlıyoruz.
- We are always aiming at improving the quality of service.
O bir aktrist olmayı amaçladı.
- She aimed to become an actress.
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.
- Barack Obama is aiming for an international ban on nuclear weapons, but is not against them in all wars.
John onu vurduğunda, Tom silahını Mary'ye hedefliyordu.
- Tom was aiming his pistol at Mary when John shot him.
Sadece şöhreti hedeflemek yanlıştır.
- It is wrong to aim at fame only.
Silahımla bir ayıya asla nişan almadım.
- I have never aimed at a bear with my rifle.
Bu TV programı çocuklara yöneliktir.
- This TV show is aimed at children.
Dergi gençlere yöneliktir.
- The magazine is aimed at teenagers.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
Onlar toplumlarda huzursuzluk çıkarmayı amaçlamaktadır.
- They aim to stir unease in societies.
Yeterince yüksek hedeflemiyorsun.
- You're not aiming high enough.
Hedeflerimizi her zaman yüksek tutmalıyız.
- We must always aim high.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
O bir aktrist olmayı amaçladı.
- She aimed to become an actress.