Tom uzun süre Mary'yi görmedi.
- Tom hasn't seen Mary in ages.
Nasılsın? Uzun süredir seni görmedim!
- How are you doing? I haven't seen you in ages!
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
- This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.
Son karşılaştığımızdan beri oldukça uzun zaman oldu.
- It's been quite ages since we last met.
Bir çocuk 13 ve 16 yaşları arasında hızla gelişir.
- A child develops rapidly between the ages of 13 and 16.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
- Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.