Sonradan nasıl hissettiniz?
- How did you feel afterwards?
Sonradan kötü hissettim.
- I felt bad afterwards.
Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
- Do you plan to join us for a drink afterwards?
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
- If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
Daha sonra bir şey içmek için bize katılmayı planlıyor musunuz?
- Do you plan to join us for a drink afterwards?
Sonrasında üniversitede eğitim görmek için okula gidersin.
- You go to school in order to study at university afterwards.
Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum.
- I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.
İngilizce ve ardından matematik okudu.
- He studied English and afterwards math.
Banyo yap! Ardından kendini taze ve rahatlamış hissedeceksin.
- Have a bath! You'll feel fresh and relaxed afterwards.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
- Afterwards, he assumed a new identity.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Ben sonradan bana R. Burton 'ın Tarihi Koleksiyonlarını satın almamı sağlaması için onları sattım.
- I afterward sold them to enable me to buy R. Burton's Historical Collections.
Daha sonra yurt dışında kaldı.
- He remained abroad later on.
Durumu daha sonra size açıklayacağım.
- I will explain the situation to you later on.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
İşleri önceden hazırlayalım.
- Let's get things ready beforehand.
Sami daha sonra öldürüldü.
- Sami was subsequently murdered.
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.
O, öğle yemeğinden önce iyiydi ama sonradan kendini kötü hissetti.
- She was fine before lunch, but felt bad afterwards.
Sonradan kötü hissettim.
- I felt bad afterwards.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Genç bir adamken, sonradan ünlü olacağını bilmiyordu.
- As a young man, he did not know that he was to become famous later on.
Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
- Did the error occur right from the start or later on? - When?
Sami daha sonra öldürüldü.
- Sami was subsequently murdered.
Tom daha sonra tutuklandı.
- Tom was subsequently arrested.
... I think afterwards it will be easy. ...
... And then afterwards, people were like, ...