Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- We clean our classroom after school.
Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
- After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Ben sadece öğleden sonraki toplantıya katılamayacağımı sana bildirmek istiyorum.
- I just want to let you know that I can't attend this afternoon's meeting.
Yarından sonraki gün gel.
- Come the day after tomorrow.
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
- After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
- I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
- The old method proved to be best after all.
Sonunda Tom haklıydı.
- Tom was right after all.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Bir duşun ardından Tom akşam yemeğini yedi.
- After taking a bath, Tom ate dinner.
Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
- Tom likes to rest on the couch after a long day.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi.
- He finally comes out after all these years.
Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.
- We're going to need your help after all.
Biz onun arkasından odaya girdik.
- We entered the room after him.
Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
- A bunch of children ran after the rabbit.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
Ben kocamı gece yarısı sonrasına kadar bekledim.
- I waited for my husband till after midnight.
Tom onların ev ödevlerini yapmaları sonrasına kadar çocukların televizyon izlemelerine izin vermez.
- Tom doesn't let his children watch TV until after they've done their homework.
Polis adamın peşinde.
- The police are after the man.
Ebeveynler yeni nesile gerçeklikten uzak ve gerçekçi olmayan hayallerin peşinde koşturan bir nesil olarak olarak bakıyor.
- Parents look to the new generation as a generation that is far from reality and busy running after unrealistic dreams.
Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.
- Ann often plays tennis after school.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
Ben öğleden sonraları sık sık verandanın üstüne oturup okurum.
- I often sit on the porch and read in the afternoon.
O cumartesi öğleden sonraları ne yapıyor?
- What does he do on Saturday afternoons?
Sonuç olarak sen haklıydın.
- You were right after all.
Sonuç olarak dünya 21 Aralıkta sona ermedi gibi görünüyor.
- It looks like the world didn't end on December 21st after all.
Senin hakkında bu kadar endişe etmeme gerek yoktu.Tom'un sana bakacağını bilmeliydim.
- I needn't have been so worried about you. I should've known that Tom would look after you.
Öğle yemeğinden sonra bunun hakkında konuşabilir miyiz?
- Can we talk about this after lunch?
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
- After a while, the children settled down.
Bundan sonra ne olduğunu hatırlayamıyorum.
- I can't remember what happened after that.
Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
- Tom was never the same after that.
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
O neyin peşinden koşuyor.
- What is he running after?
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
Onun görevi çocuklara bakmaktı.
- Her duty was to look after the children.
Japonya'da ebeveynler yaşlandıklarında geleneklere göre çocukları tarafından bakılırlar.
- When parents get old in Japan, they are customarily looked after by their children.
Bir süre sonra, o iyileşti.
- After a while, he came to.
Bir süre sonra yeniden yürümeye başladılar.
- They began to walk again after a while.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
borsada gün içi seansı kapandıktan sonra devam eden seans.
1. The store was cleaned and swept out after hours.
2. The children had a secret after hours party when they were supposed to be in bed.
I left the room, and the dog bounded after.
The Cold War began shortly after the Second World War.
he will leave a trail of destruction after him.
inquire after her health.
After all that has happened, he is still my friend.
The amends he had made in after life were lost sight of in the dramatic glare of the original act.
After your bad behaviour, you will be punished.
So you punched out a window for ventilation. Was that before or after you noticed you were standing in a lake of gasoline?.
The princess is next in line to the throne after the prince.
a painting after Leonardo da Vinci.
The after gun is abaft the forward gun.
I found the father of Thuvia a man after my own heart, and that night saw the beginning of a friendship which has grown until it is second only to that which obtains between Tars Tarkas, the green Jeddak of Thark, and myself.
You made the commitment, and you can't change the terms after the fact.
Sir:—I have long feared that by our continually worrying the ministry here with successive after-clap demands for more and more money, we should at length tire out their patience.
After-discovered evidence that a cap...identified as belonging to the accused who was convicted, belonged to another...who had a similar gun, motive and opportunity, and admitted to several that he had committed the crime, held ground for a new trial..
Thou shouldst have made him As little as a crow, or less, ere left To after-eye him. — Shakespeare.
... >>Hugo Barra: Then when I start talking after a few seconds, the camera realizes that I'm ...
... And so what we agreed, after a lot of give and take with the ...