Türkiye'den döndükten sonra Türkçem zayıfladı.
- After I returned from Turkey, my Turkish deteriorated.
Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.
- We clean our classroom after school.
Nagoya'dan sonraki durak nedir?
- What's the stop after Nagoya?
Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler.
- Tom and Mary got married the week after they graduated from college.
Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
- Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
- After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
Bir duşun ardından Tom akşam yemeğini yedi.
- After taking a bath, Tom ate dinner.
Tom, uzun bir günün ardından kanepede dinlenmeyi seviyor.
- Tom likes to rest on the couch after a long day.
Köpek sahibinin arkasından gitti.
- The dog tagged along after his master.
Jane geyiğin arkasından elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Jane ran after the deer as fast as possible.
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.
- He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.
O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı.
- She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
Kısa bir mücadele sonrası, onlar kazandı.
- After a brief fight, they won.
Tom Pazartesi öğleden sonraları genellikle çalışmak zorunda değildir.
- Tom usually doesn't have to work on Monday afternoons.
Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok.
- We don't have class on Wednesday afternoons.
Polisler senin peşinde.
- The police are after you.
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
Ben kocamı gece yarısı sonrasına kadar bekledim.
- I waited for my husband till after midnight.
Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.
- Tom couldn't get to sleep till after three last night.
Tom, o günkü olaylar hakkında yazdıktan sonra günlüğü kapattı.
- Tom closed his diary after writing about that day's events.
Senin hakkında bu kadar endişe etmeme gerek yoktu.Tom'un sana bakacağını bilmeliydim.
- I needn't have been so worried about you. I should've known that Tom would look after you.
Bu öğleden sonra seni tekrar göreceğim.
- I'll see you again this afternoon.
Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim.
- I'm going to see Mary this afternoon.
Fırtınadan sonra gelen sakinlik.
- The calm that comes after the storm.
Kedi, bir farenin peşinden koştu.
- A cat ran after a mouse.
O neyin peşinden koşuyor.
- What is he running after?
Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.
- The fireworks show was suspended after 30 minutes due to the thunderstorm.
Mağazalar sıcak nedeniyle öğleden sonra kapalıdırlar.
- Stores are closed in the afternoon because of the heat.
O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.
- He was the only recourse for his family after his father's death.
At çalındıktan sonra ahırın kapısını kapatmak için çok geç.
- It's too late to shut the barn door after the horse is stolen.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Tom annesine göz kulak olmak zorunda.
- Tom has to look after his mother.
Sen yokken evine göz kulak olmak için elimden geleni yapacağım.
- I'll try my best to look after your house while you're away.
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu.
- Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.
Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.
- This is why Tatoeba is multilingual. But not that kind of multilingual. Not the kind where languages are simply being paired up together, and where some pairs are left behind.
Ekstra yiyeceği geride bırakmaya karar verdiler.
- They decided to leave extra food behind.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Beni arkada bırakmayın!
- Don't leave me behind!
Ben, birinin arkadan adımı seslendiğini duydum.
- I heard someone call my name from behind.
Arabama arkadan çarpıldığı zaman boynum kırıldı.
- My neck snapped when my car was hit from behind.
Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.
- Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Buna karşın haklıydı.
- He was right after all.
O, buna karşın geçmedi.
- He didn't pass after all.
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
- The old method proved to be best after all.
Sonunda hiçbir şey sonsuza kadar kalmaz.
- After all, nothing remains forever.
Peter yine de gelmedi.
- Peter didn't come after all.
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
- I tried many things but failed after all.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
O bütün bu yıllardan sonra nihayet çıkıp geldi.
- He finally comes out after all these years.
Nihayet yardımına ihtiyacımız olacak.
- We're going to need your help after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Her şeye rağmen onu başardın
- You managed it after all.
Sonuç olarak, haklısın.
- You are right, after all.
Sonuç olarak sen haklıydın.
- You were right after all.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
- After a while, the children settled down.
Tom bundan sonra asla aynı olmadı.
- Tom was never the same after that.
Bundan sonra, Mike Hiroshi'ye emniyet kemerini bağlamasını söyler.
- After that, Mike tells Hiroshi to fasten his seat belt.
Bir süre sonra, o iyileşti.
- After a while, he came to.
Mary ve John tartıştılar, ancak bir süre sonra barıştılar.
- Mary and John quarreled, but made up after a while.
Nihayetinde o bir çocuk.
- She is a child after all.
borsada gün içi seansı kapandıktan sonra devam eden seans.
1. The store was cleaned and swept out after hours.
2. The children had a secret after hours party when they were supposed to be in bed.
Ondan sonra, o, eve gitti.
- After that, he went home.
Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
- I didn't meet him again after that.
Bundan sonraki cadde nedir?
- What is the next street after this?
Bundan sonra nereye gideriz?
- Where do we go after this?
Tom senin işinin peşinde olabilir.
- Tom could be after your job.
Otobüs on dakika geç kaldı.
- The bus arrived ten minutes behind time.
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
- We got behind the car and pushed.
Buna rağmen kimse problemi çözemedi.
- No one could solve the problem after all.
Her şeye rağmen onu almadım.
- Tom didn't buy it after all.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Maria Sharapova, Williams kardeşlerin ardından, üçüncü en başarılı aktif kadın tenis oyuncusudur.
- Maria Sharapova is the third most successful active women's tennis player, behind the Williams sisters.
Diğerlerinin ardından kötü konuşmamalısın.
- You must not speak ill of others behind their backs.
he will leave a trail of destruction after him.
So you punched out a window for ventilation. Was that before or after you noticed you were standing in a lake of gasoline?.
a painting after Leonardo da Vinci.
The after gun is abaft the forward gun.
The princess is next in line to the throne after the prince.
After your bad behaviour, you will be punished.
The amends he had made in after life were lost sight of in the dramatic glare of the original act.
After all that has happened, he is still my friend.
inquire after her health.
I left the room, and the dog bounded after.
The Cold War began shortly after the Second World War.
I found the father of Thuvia a man after my own heart, and that night saw the beginning of a friendship which has grown until it is second only to that which obtains between Tars Tarkas, the green Jeddak of Thark, and myself.
You made the commitment, and you can't change the terms after the fact.
Sir:—I have long feared that by our continually worrying the ministry here with successive after-clap demands for more and more money, we should at length tire out their patience.
After-discovered evidence that a cap...identified as belonging to the accused who was convicted, belonged to another...who had a similar gun, motive and opportunity, and admitted to several that he had committed the crime, held ground for a new trial..
Thou shouldst have made him As little as a crow, or less, ere left To after-eye him. — Shakespeare.
To keep costs down at our wedding, we only had family at the banquet, but invited all our friends to the afters.
The police are after a man who is believed to have robbed a bank today.
I'm after a size 14 drill bit. Have you got any?.
... one of the devastated areas after ...
... what comes after search? ...