Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

afflictive; painful

listen to the pronunciation of afflictive; painful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение afflictive; painful в Английский Язык Турецкий язык словарь

sour
ekşi

Bu elmanın tadı ekşi. - This apple tastes sour.

Limon ekşi bir meyvedir. - The lemon is a sour fruit.

sour
{s} somurtkan
sour
{f} huysuzlaşmak
sour
{s} hırçın
sour
{f} ekşit
sour
{f} surat asmak
sour
acılaştırmak
sour
bozulmuş
sour
yüzü gülmez
sour
{f} bozulmak
sour
{f} ekşimek
sour
(isim) sepileme asidi, ekşi şey, ekşi içki
sour
asitli acı
sour
(sıfat) ekşi, mayhoş, buruk, ekşimiş, keskin, dokunaklı, suratsız, somurtkan, hırçın, ayazlı, buz gibi, rutubetli (toprak)
sour
{i} ekşi şey
sour
(fiil) ekşimek, bozulmak, kesilmek, huysuzlaşmak, somurtmak, surat asmak, zehir olmak, hayatı zehir olmak, zehir etmek, bozmak
sour
{s} buruk
sour
{f} zehir etmek
sour
acıklı
sour
(Tekstil) asitlendirmek
Английский Язык - Английский Язык
sour
afflictive; painful
Избранное