Tom hastaneye büyük bir bağış yaptı.
- Tom made a big donation to the hospital.
Hasta tamamen iyileşti.
- The patient made a full recovery.
Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı.
- His castle was made of broken glass.
Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.
- I made a temporary repair to the broken door.
O, müziği deli gibi seviyor.
- He is mad about music.
Tom bir deli gibi çalıştı.
- Tom worked like a madman.
Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın.
- You should avoid Tom today if at all possible. He's very mad at you.
Eşiniz size çok kızgın.
- Your wife is mad at you.
Hiçkimseye sinirli değilim.
- I'm not mad at anybody.
Çağırılmadığı için sinirliydi.
- He was mad because he was not invited.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Tom Mary'ye çılgıncasına âşıktı.
- Tom was madly in love with Mary.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
- He was so sad that he almost went mad.