adj [which weighs a lot (this box is ~ )] berat

listen to the pronunciation of adj [which weighs a lot (this box is ~ )] berat
Английский Язык - Турецкий язык

Определение adj [which weighs a lot (this box is ~ )] berat в Английский Язык Турецкий язык словарь

heavy
{s} şiddetli

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

Şiddetli yağmur, onların kalkışını erteledi. - The heavy rain made them put off their departure.

heavy
rüzgar

Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu. - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.

Yağmurun yanında şiddetli rüzgarları yaşadık. - Besides the rain, we experienced heavy winds.

heavy
ağır iş

Bu ağır iş yükü benim için çok fazla. - This heavy workload is too much for me.

Bu bir ağır iş makinesidir. - This is a heavy-duty machine.

heavy
(hava) bulutlu
heavy
kantarlı
heavy
kabarmış (deniz)
heavy
ağırlaşmış (göz)
heavy
ağır çekmek
heavy
yoğun

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti. - The traffic was very heavy. The cars were lined up bumper to bumper.

heavy
kopkoyu
heavy
yavaş
heavy
duygu ağır
heavy
boğucu
heavy
sindirimi güç
heavy
(hava) ağır
heavy
kalın ciddi
heavy
(sıfat) ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile, ağdalı
heavy
{s} çok

Trafik burada çok yoğundur. - The traffic is heavy here.

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı. - This desk was too heavy for Patty to lift.

heavy
olağandan çok kabarmış çol faal aşırı
heavy
{s} sert
Английский Язык - Английский Язык
heavy
adj [which weighs a lot (this box is ~ )] berat
Избранное