Birisi bana Tom'un bir tarikata katıldığını söyledi.
- Someone told me that Tom had joined a cult.
Bu tarikattaki herkes, hapishanedekiler gibi turuncu giysiler giyer.
- Everyone in this cult wears orange clothes, just like in jail.
Bu doktor bir kültür adamıdır.
- This doctor is a man of culture.
Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
- I learned a lot about Greek culture.
Tatoeba bir tutku değildir.
- Tatoeba is not a cult.
Japon kültürünü merak ediyorum.
- I am curious about Japanese culture.