Mary was chosen from among 500 applicants.
- Mary 500 aday arasından seçildi.
She was chosen from ten thousand applicants.
- O, on bin adaydan seçildi.
None of the candidates got a majority of the votes.
- Adayların hiçbiri oy çoğunluğunu almadı.
Winning the election was a great victory for the candidate's political party.
- Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.
He is a nominee in four award categories.
- O, dört ödül kategorisinde aday.
There are six nominees for this year's prize.
- Bu yılki ödül için altı aday var.