Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Yabancı bir kültürde yaşamaya uymak genellikle zordur.
- It is generally hard to adapt to living in a foreign culture.
Kendini yeni çevresine uyarlamaya çalıştı.
- He tried to adapt himself to his new surroundings.
Sadece uyarlamak zorundasın.
- You just have to adapt.
Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.
- This book is adapted for children.
O, hikayeyi çocuklar için uyarladı.
- He adapted the story for children.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.
Biz bu yeni koşullara planımızı adapte etmeliyiz.
- We must adapt our plan to these new circumstances.
They could not adapt to the new climate and so perished.
... our ancestors have to adapt. ...
... and see what the effect is an adapt as we go. ...