Sometimes, life is so unjust.
- Bazen yaşam çok adaletsizdir.
If this ideology is racist, colonialist, and unjust, then I think that's what it must be called. You have to call a spade a spade.
- Eğer bu ideoloji ırkçı, sömürgeci ve adaletsizse, o zaman söylenmesi gereken şey budur. Dobra dobra konuşmak zorundasın.
It is justice, and not might, that wins in the end.
- Sonunda kazanacak olan güç değil adalettir.
Justice will prevail in the end.
- Adalet sonunda galip gelecek.
This figure is supposed to represent Marilyn Monroe, but I don't think it does her justice.
- Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.
Justice in this country is a bit of a double standard: there is the justice of the poor and the justice of the rich.
- Bu ülkede adalet biraz çifte standartlıdır: fakirlerin adaleti ve zenginlerin adaleti.