She doesn't know the title of the book you're talking about.
- O senin söz ettiğin kitabın adını bilmiyor.
They discuss the title of the song.
- Şarkının adını görüştüler.
Their son's name is John.
- Onların erkek çocuğunun adı John.
His name is Tomoyuki Ogura.
- Onun adı Tomoyuki Ogura.
How many times do I have to ask you to call me by my first name?
- Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
I know your first name.
- Senin adını biliyorum.
Our family name will be ruined if Tom is convicted.
- Tom mahkum edilmişse aile adımız mahvolacak.
What's the spelling of your family name?
- Aile adınızın yazılımı nasıl?
I know your Christian name.
- Ben senin vaftiz adını biliyorum.