Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

activity for amusement only, especially among the young

listen to the pronunciation of activity for amusement only, especially among the young
Английский Язык - Турецкий язык

Определение activity for amusement only, especially among the young в Английский Язык Турецкий язык словарь

play
{i} piyes

Piyes çok eglenceliydi; oraya gitmeliydin. - The play was very amusing; you ought to have gone there.

play
{i} tiyatro

Tom yeni tiyatroda bir oyun izledi. - Tom saw a play in the new theater.

Tiyatro grubu yeni oyunu sahneledi. - The theater group performed the new play.

play
{i} gösteri

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu. - Sami's band was playing a show in Cairo.

play
{f} çalmak (müzik)
play
oyuna iştirak etmek
play
oynama payı
play
gevşeme
play
(Bilgisayar) yürüt
play
{f} numarası yapmak
play
müzik aleti çalmak
play
oynatmak
play
{f} (çalgı/müzik) çalmak
play
{f} bahis yapmak
play
{f} turneye çıkmak
play
kumar
play
(Bilgisayar) çal

Şimdi gitar çalıyorum. - I am playing the guitar now.

Keman çalabilir misin? - Can you play the violin?

play
hareket

Kadınların özgürlüğü hareketinde bir rol oynadı. - She played a part in the women's lib movement.

Tom her zaman kurallara göre hareket etmez. - Tom doesn't always play by the rules.

play
çalmak (çalgı/müzik)
play
(su) serpmek
play
boşluk
Английский Язык - Английский Язык
play
activity for amusement only, especially among the young

    Расстановка переносов

    ac·ti·vi·ty for a·muse·ment only, es·pe·cial·ly a·mong the young

    Произношение

Избранное